Lahana Kansere Karşı Koruyor..

İngiltere’de yakınlarda yapılan Ulusal Kanser Araştırma Konferansı’nda lahana grubu sebzelerde bulunan indol-3-karbinol adlı maddenin kanser hücrelerini öldürmeye yardım edebileceğinden bahsedildi, özellikle de kemoterapi alan hastalarda önerildi. 

Lahanadaki sülfür içeren bileşiklerdeki indol grubu gıdalarla aldığımız kanserojen maddeleri bağlayıp etkisiz hale getirebiliyor, yani bu sebzeden faydalanmak için de onu kürler halinde tek başına değil, normal öğünlerinizde almanız gerekiyor.

Fazla miktarda tüketmeniz gerekmiyor, önemli olan düzenli tüketmek, her yemeğin yanına usanmadan tüketebileceğiniz en pratik çözüm salata olabilir, marul salatasına bile çiğ olarak doğrayın lahananın iç yapraklarını, lezzetini fark etmeyeceksiniz bile.

Garnitür olarak da tüketebilirsiniz yemeklerin yanında, hafifçe haşlayın ve üzerine sarmısaklı yoğurt veya limon-sirke-zeytinyağı üçlüsü ekleyin. Bu indol grubu aynı zamanda aldığımız kanserojen maddeleri detoksifiye eden enzimleri de aktive ediyor.

Lahanadaki bir başka kanser savaşçısı madde grubu ‘glukosinolatlar’. 

Bu aktif madde grubu, vücuda alındıktan sonra daha güçlü bir kanser savaşçısı olan ‘izotiyosiyanat’ lara dönüşüyor ve esas etkiyi bu madde gösteriyor. Bu konuda birçok hayvan deneyi mevcut.

Çalışmalar genellikle ‘turpgiller’ ailesi üzerinde genel olarak yapılmış olsa da, 94 çalışmanın yüzde 70’inde lahananın bu konuda diğerlerinden daha etkili olduğu görüşü hakim, özellikle de mide, kalın bağırsak ve akciğer kanseri konu-sunda. 


-------- Sponsorlu --------

Rusya ve Polonya’daki kadınlarda meme kanserinin daha az görülmesi de bu sebzeyi daha fazla tüketmelerine bağlandı bilim dünyasında. Bunun fizyopatolojik açıklaması şöyle; lahana içerisindeki indol grubu vücudun östrojen yıkım mekanizmalarını meme kanseri oluşumu aleyhine değiştiriyor. 

Bu çok karmaşık mekanizmaları kısaca şöyle özetleyebilirim size; östrojen, yani dişilik hormonunun vücutta çeşitli parçalanma ürünleri var ve bunların hepsi farklı işlev görüyor. Bunlardan 16-alfa-hidroksi-östron ve 4- hidroksi-östron’un meme kanseri oluşumunda etkili olduğu düşünülüyor ve lahana tüketimi kanda bu iki metabolizma ürününün seviyesini düşürüyor.

Ancak ‘faydalı’ bir metabolizma ürünü olan 2-hidroksi-östron miktarını yükseltiyor. Yani lahana tüketince dişilik hormonu seviyeniz düşmüyor.

DİŞİLİK HORMONUNU AZALTMAZ
‘Dişilik hormonu östrojene bağlı tümörleri önleyen doğal maddeler, dişilik hormonu miktarını mı azaltarak bu işi yapıyor?’

Bu sorunun cevabı; hayır. Gıdalarda bu dengeler o kadar güzel ayarlanmış ki lahana gibi günlük hayatta rahatlıkla doğal halini tüketebileceğimiz maddeleri tablet olarak tüketmeyi hiç uygun bulmuyorum ben kendi adıma, hastalarıma da önermiyorum.

Doğaya güvenin, bu güzel sebzeyi doğal haliyle hayatınıza sokun diyorum, sağlıkla kalın.

Dipnot: Tiroid rahatsızlığı olanlara lahana önerilmiyor. Troit hormonlarının çalışmasını azaltan yiyecekleri (guatrojenik besinler), aşırı tüketmemelisiniz. Lahana da guatrojenik besinler arasında yerini alır.


-------- Sponsorlu --------